Sabah 10'da Gezi Parkı ; ıssız , sessiz , sakin ve dingin , hani nerede o kalabalık dedirten cinsten .
Sabah 10'da ne işim var Gezi Parkında , diye sorduğunuzu duyar gibiyim .
En başından başlıyorum anlatmaya , diğer sosyal medya hesaplarından takip eden arkadaşların bir kısmı biliyor olabilir , oğlum Kabataş Erkek Lisesine yerleşti ve biz İstanbul'a taşındık.
İÜ'de okuyan kitap kurdu yeğenle yaptığımız ilk planlar da tabii ki fuarlar üzerineydi.
Kitaplar söz konusu olduğunda , yerleşme telaşı falan dinlemem , her şeyi bir kenara koyar ve fuara koşabilirim.
Bu arada;
İÜ'de okuyan kitap kurdu yeğen de blog açtı , kitaplar ve hayat üzerine.
Gerçekten iyi okur , dersleri bu yıl zorlu olsa da , okumayı bırakamayanlardan.
Bloguna bir göz atmak isterseniz , linke tıklamanız yeterli.
O gün 12 ile 15 arası yeğenin programı boştu , biz de bu arayı değerlendirelim dedik.
Sabah Kerem'i bırakmamın ardından , ağır adımlarla ilerledim Taksime , Beşiktaş Stadı'nın yanından gezi parkı oldukça yakınmış :D
İstanbul yürüyerek ayrı bir güzel.
Bütün ömrüm boyunca yürümediğim kadar yürüdüm taşınalı beri, yürüyorum da hala...
Sabahın bir vakti Geziye ulaştım , oturdum bir banka , baktım 3-5 aile çocukları getirmiş parka , merdivenlerin yanında evsizler güruhu , daire olmuş kaynatmakta , ama park genel anlamda yalnız , boynu bükük geldi gözüme.
Neyse efendim , parkta bir zaman pinekledikten sonra ağır ağır indim merdivenlerinden ve karıştım sabahın erken vaktinde bile kalabalık olan İstiklal Caddesine.
YKY' ye kadar olan yolu bakına gezine indim 12'ye kadar.
YKY tadilatta , az aşağıya taşınmış fakat küçücük bir yere tıkılı kalmış gibi .
Şöyle bir girip çıktım .
Ardından yeğenle buluştuk ve fuara girdik , hafif çisentili havadan olsa gerek , ya kapalıydı kitapların üstü ya da kapatılmaya çalışılıyordu.
Aradığım kitapları bulamadım , her sorduğumda aldığım cevap aynı oldu.
"İlk günler bulunur o kitaplar, müdavimleri olur onların, kalmazlar bu zamana."
Yeğen tesadüfen çok uygun fiyata Şevket Süreyya Aydemir'in serisini aldı.
Ben de Yalçın Küçük 'e ait ilk kitabımı.
Elimde çok fazla okunacak kitap olmasıyla alakalı bir doygunluk gözlemledi yeğen , kitaplara bakışımda.
Bir ara oturup , çay içtik kitaplara ve kitap severlere karşı.
İlgi yok diyemem, çok kalabalık olmasa da .
Fiyatlar konusu ise muamma , çok uygun olanı da var , abartmışlar dediklerim de.
Ne aradığınıza göre değişmekte.
Yine de kitaplarla olmanın keyfi başka .
İstanbul'da iseniz ya da yolunuz bu aralar düşerse Beyoğlu'na , bakmadan geçmeyin derim.
Daha vakit var nasıl olsa.