Beyaz Türklerin Büyük Sırrı
Doğan Kitap
1. Basım 2004-elimdeki 86. Baskı
566 Sayfa
2012 yılını Soner Yalçın'ın Samizdat'ıyla kapatmıştım.İstedim ki 2013'ü de yine bir Soner Yalçın kitabıyla kapatayım.15 Aralıkta okumaya başladığım kitabı maalesef ancak bitiriyorum.
O kadar çok yerde post-it kullanmışım ki :)
Öyle hemen 2 -3 günde bitirilebilecek bir kitap değil çünkü.İsimlerin çokluğu , herkesin herkesle akraba olması, okumayı ya da anlamayı güçleştiren şeyler kitapta.
Fakat yakın tarih adına yazılmış , teferruatla ; araştırılmış, sorgulanmış , okunmuş , öğrenilmiş bir kitap.
Kitabın içinde alıntı yapılmış , kaynak kullanılmış , okunması gereken o kadar çok kitap var ki , sırf o kitapları öğrenmek için bile okunmalı kitap.
Dr. Nazımla başlıyor hikayemiz , İzmir'in önde gelen burjuvaziyi sonuna kadar yaşayan 4-5 ailesinin (Evliyazadeler, Uşakizadeler,Yemişçizadeler, Kapanizadeler) bireylerinin Osmanlı zamanlarındaki siyaset ve memleket yönetimindeki etkilerine değiniyor .
Sabetay Sevi'ye kısaca değindikten sonra , bu ailelerin Sabetayist olduklarını açıklıyor.
Hatta Yunanistandan , Selanikten gelenlerin dönme Yahudi , Sebatayist , Mason olduklarını ve bu kişilerin İttihat ve Terakki içinde söz sahibi olduklarını , hatta ve hatta nereyse sarayda çok fazla sözlerinin geçtiğini anlatıyor.
Günümüze gelene kadarki zamanda da bu aileler , siyasetle ve ülke ekonomisiyle yakın ilişkilerini korumuşlar.
Ölseler de, asılsalar da, hatta intihar edip , çıldırsalar da vazgeçmemişler siyasetten.
Bu Aileler çıkış noktası oluyor kitabın , tarih adına ne varsa, kim varsa yazılıyor.Bilmediğimiz , çok şey var kitapta.Atatürk'e pek dokunmuyor ama , geçiyoruz onu...
Bazı tespitler var ki , günümüzde bile geçerli , tarih tekerrürden ibaretmiş sözü geliyor sıklıkla aklıma.
KİTAPTAN
"Bu toplumun tarihinde sık görülecek bir toplumsal hareketsizlik , o günlerde de yaşanacak , millet sadrazımının sürgüne gidişini sesizce izleyecekti."
"Devletin 'sinir merkezlerinin' hep belli ailelerin kontrolünde olması tesadüf mü?é
27 Nİsan 1911 Tevfik Rüştü der ki;
"Hürriyetsizlikten çok, devletin zayıflığından, millerin geriliğinden , sefaletinden ıstırap duyuyorum."
"Tanzimatla Fransızlaşan, II. Abdülhamit ve ittihatçılar döneminde Alman'laşan Türkiye , DP döneminde hızla Amerikan'laşmaya başlamıştı."
1954-1958 arasında 258 gazeteci mahkum olmuştur.